YÜKLENİYOR...

Hastalara Evinde Bakım Hizmeti Sunan Vakıf

Hastalara Evinde Bakım Hizmeti Sunan Vakıf

Germeyanoğlu Yakup Çelebi oldukça zengin bir kişiydi.
Ara sıra mahalleleri dolaşır, kimseye sezdirmeden Allah rızası için yardımlar yapardı. Gece yarısı olmasına rağmen ışığı yanan üç ev dikkatini çekmiş: sabah namazından sonra bu hanelere ziyarette bulunmuştu. Kapılardan birini açan bir genç:
-Buyurun. Hoş geldiniz, dedi.
-Hoş bulduk. Dün geceden beridir evinizde kandilinizin sönmediğini gördük, soralım istedik. Bir müşkülünüz mü vardır?
Mahcup genç henüz cevap veremeden içeriden bir inleme duyuldu. Yakup Bey'in meraklı gözlerine bakarak:
- "Annem beş senedir yatalak halde" dedi.
- "Hekime götürmediniz mi?"
Boynu büküldü gencin ve kısık sesle mırıldandı:
-"İmkânımız elvermedi ki beyim”
Usulca bir kese akçe bırakarak karmakarışık duygularla çıkmıştı evden. 
-Kim bilir nice sahipsiz ve kimsesiz insanlar çaresizlik içinde dertleriyle baş başadır, diye mırıldandı. Bu hasta valideyi hastaneye yatırıp tüm masraflarını üstlenmemiz, daha önemlisi... Ecdadımızın geleneğinde var olanı yaşatmamız lazım, diye aklından geçirdi.
Derin düşüncelerle yürürken eve geldiğini bile fark edememişti. Olanı biteni evdekilerle paylaştı:
-Ne yapılabilir Çelebim? diye sordu hanımı.
-Vakıf geliriyle yaşayan hastaneler olduğu gibi, hastaları evinde tedavi ettiren ve bakan vakıflar da olmalı. Bu vakıf, fakir fukara hastalara kucak açmalı. Haydi hanım yürü, gidiyoruz, dedi Çelebi heyecanla.
Soyu Germeyanoğlu sülalesine dayanan Yakup Çelebi, ertesi gün Kütahya'daki konağında yorgunluk kahvesini yudumlarken çok mutluydu. Vakıf senedini Kadı Efendi'ye mühürletmiş, niyetini ölümsüzleştirmişti artık: "Kim hasta olursa ona hekim götürsünler, ilaç yaptırsınlar, hekim hakkını ödesinler, hastanın bakım masraflarını karşılasınlar. Aralarında vefat edenler olursa kefen alıp, defin işlerini görsünler.”
Bu mübarek zat bir de hastane yaptırmıştı.
Vakfı da hem bu hastanenin hem de hastaların evlerinde tedavi hizmetinin masraflarını karşılayacaktı.
O kadar hastanın, acizin hayır duasını sonsuza kadar hissetmek ne güzel bir duygu olsa gerek...
Germeyanoğlu Yakub Çelebi Vakfı künyesiyle 1888 yılında Kütahya’da kurulan vakfın kurucularını rahmet ve minnetle anıyoruz.

Yayın Tarihi

Sosyal Medyada Paylaş