SAYFA YÜKLENİYOR...
Kıbrıs Vakıflar İdaresi, kökleri Osmanlı dönemine dayanan, yüzyıllardır adada sosyal dayanışma, eğitim, dini hizmetler ve kültürel koruma görevlerini üstlenen köklü bir kurumdur. Temelleri, 1570 yılında Osmanlı Padişahı II. Selim’in fermanı (padişah emri) ile Lala Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Kıbrıs’ı fethetmesiyle atılmıştır. Aynı yıl Lefkoşa Kadısı (Osmanlı döneminde yargı ve yönetim işleriyle görevli yerel yetkili) tarafından kurulan ilk vakıf ile birlikte adada vakıf geleneği başlamıştır. Bu vakıflar aracılığıyla camiler, medreseler (eğitim kurumları), hanlar, hamamlar, çeşmeler, su kemerleri gibi birçok yapı inşa edilerek adanın sosyal ve kültürel yapısı şekillenmiştir.
Geçmişte Kıbrıs Vakıflar İdaresi Binası
Vakıf, İslam hukukuna göre bir malın Allah rızası için toplumun yararına kalıcı olarak bağışlanmasıdır. Vakfedilen (bağışlanan) mal artık kişisel mülk olmaktan çıkar, satılamaz, devredilemez ve miras bırakılamaz. Sadece vakıf kurucusunun belirttiği amaçlar için kullanılabilir. Bu anlayışla kurulan vakıflar, toplumun ortak ihtiyaçlarını karşılamak için kuşaktan kuşağa hizmet etmeyi amaçlar.
Kıbrıs’ta ilk vakıf, 1570 yılında Osmanlı Padişahı II. Selim adına kurulmuştur. Lefkoşa Kadısı Ekmel Efendi tarafından Divan-ı Hümâyun’a (Osmanlı merkezi yönetimi) gönderilen mektupla resmileşen bu vakıf, Kıbrıs’taki vakıf sisteminin başlangıcını oluşturmuştur. Bu vakfa mütevelli (vakıf yöneticisi) olarak Abdülgaffar adında bir kişi atanmış ve bünyesinde kurulan medrese, adanın ilk eğitim kurumu olmuştur. Fethin ardından St. Sophia Katedrali, Selimiye Camii’ne dönüştürülmüş ve vakıflar sayesinde hem dini hem de sosyal bir merkez haline gelmiştir. Adanın farklı bölgelerinde camiler, medreseler, çeşmeler, suyolları ve köprüler gibi birçok yapı yine vakıflar aracılığıyla inşa edilmiştir. Vakıfların kurulmasında toplumun her kesimi yer almıştır: Saray görevlileri, askerler, halktan kişiler, kadınlar ve gayrimüslim bireyler de vakıf kurarak toplum yararına katkı sağlamıştır. Bu durum Osmanlı’nın vakıf anlayışında toplumsal katılımı ne kadar önemsediğini ortaya koymaktadır.
Kıbrıs’ta Osmanlı döneminde kurulan bazı önemli vakıflar şunlardır:
1878 yılında Kıbrıs’ın yönetimi İngiltere’ye geçtiğinde, Osmanlı döneminde kurulmuş vakıf mallarının durumu da değişmeye başladı. İngiliz yönetimi bazı vakıf mülklerini farklı şekillerde kullanarak bu alanların asıl amacından uzaklaşmasına neden oldu. Bu da vakıf gelirlerinde düşüşe ve bazı mülklerin amacı dışında kullanılmasına yol açtı. Bu gelişmeler, Kıbrıslı Türk toplumu tarafından yakından takip edildi. Vakıf haklarının korunması ve bu malların tekrar asli amaçlarına uygun kullanılması için çeşitli girişimlerde bulunuldu. Sonunda, 15 Nisan 1956 tarihinde, Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin yönetimi yeniden Türk toplumuna devredildi. Bu sürece, özellikle Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşları önemli katkılarda bulundu.
1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası, adanın kuzeyinde Türk yönetimi kurulunca, bu bölgede kalan vakıf malları Kıbrıs Vakıflar İdaresi (Evkaf) tarafından yönetilmeye devam etti. Bu dönemde kurum hem Osmanlı’dan miras kalan vakıfları koruma hem de günümüz ihtiyaçlarına uygun sosyal hizmetleri yürütme görevini üstlendi. Bugün Kıbrıs Vakıflar İdaresi, kamu yararına çalışan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak faaliyet göstermektedir. Kurum; vakıf mallarının korunması, eğitime destek, sosyal yardımlar ve kültürel mirasın yaşatılması gibi birçok alanda etkin rol oynamaktadır.
Günümüzde Kıbrıs Vakıflar İdaresi Binası
Kıbrıs Vakıflar İdaresi, yüzyıllardır süregelen vakıf kültürünü yaşatmayı ve gelecek nesillere aktarmayı temel görevlerinden biri saymaktadır. Sadece tarihi eserleri korumakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi, sosyal adaleti desteklemeyi ve Kıbrıs Türk halkının kültürel ve ekonomik gelişimine katkı sunmayı amaçlamaktadır. Günümüzde burs programları, sosyal yardımlar, restorasyon projeleri ve kültürel etkinliklerle bu gelenek yaşatılmakta; vakıf anlayışı çağın ihtiyaçlarına uygun şekilde sürdürülmektedir. Kıbrıs’taki vakıflar, sadece binaların korunması değil; toplumsal değerlerin canlı tutulması, eğitime erişimin artırılması ve sosyal sorumluluk bilincinin yaygınlaştırılması gibi alanlarda da önemli roller üstlenmektedir. Özellikle gençlerin eğitimi, tarihi yapılara dair farkındalık projeleri ve dezavantajlı grupların desteklenmesi gibi çalışmalarda aktif rol oynanmaktadır.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi, 450 yılı aşkın süredir adanın sosyal dokusunun temel taşlarından biri olarak faaliyet göstermektedir. Vakıf mirasını korurken, çağın değişen ihtiyaçlarına uygun hizmetler geliştirerek toplumun her kesimine katkı sunmaktadır. Bu köklü geçmiş, sadece geçmişe duyulan saygının değil, aynı zamanda geleceğe karşı duyulan sorumluluğun da bir ifadesidir. Kıbrıs Vakıflar İdaresi, geçmişten aldığı ilhamla sadece tarihi eserleri korumakla kalmayıp, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleri, eğitim destekleri, kültürel etkinlikler ve insani yardım çalışmalarıyla toplumsal refaha katkı sağlamayı sürdürmektedir. Vakıf anlayışı, dayanışma ve yardımlaşmayı merkeze alan bir toplumsal bilinç olarak günümüzde de etkisini korumakta; bireylerin ve kurumların ortak iyilik için bir araya geldiği güçlü bir yapı modeli sunmaktadır.