Kur’an-ı Kerim’de adı geçen ve değerine vurgu yapılan tek ay, Ramazan ayıdır. İçinde bir gece var ki, Kur’an-ı Kerîm’in tarifiyle: Kadir Gecesi’dir, ”BİN AYDAN HAYIRLI GECE” yani gecede yapılan ibâdetlerle seksen yıl gibi bir zamanı kazanmak,“BİR ÖMRE BEDEL”. Ayların Sultan’ını en güzel şekilde karşılamak ve gecelerin en mubâreğini yaşamak elimizde iken bu fırsatı kaçırmamak üzere Ramazan bereketini hissetmeyi Allah hepimize nasîp eylesin. Ramazan, Hicri takvime göre 9. ay ve Hz. Muhammed s.a.v. efendimize Kur’an ayetleri bilinmeye başladığı, aynı zamanda Müslüman coğrafyaların oruç tuttuğu ve Ramazan ayı akşamlarında, kadınlar ve erkeklerin cemaat olarak camilerde terâvih namazı kıldığı aydır. Bu ayda oruç tutmak, İslam'ın beş temel şartından biridir. Müslüman âleminin oruç ibadetiyle sabrı tecrübe etmesi, içinde bulunduğu nimetlerin farkındalığını hissetmesi ve şükür ile Allah’ın kulları üzerindeki ihsan ve rahmetini öğrenmesini hedefleyen bu ay içerisinde, 30 gün oruç tutulur. Oruç tutan kişiler nimetlerin ne kadar değerli olduğunu, sabretmeyi öğrenir. Orucun manevi hediyelerini kazanmak, yani sevapların Ramazan ayında katlanarak arttığı kutsal kitabımız Kuran ile müjdelenmiştir. Ramazan ayı, bağışlandığımız bir aydır; oruç tutan kişi, Allah tarafından bağışlanır ve diğer ibadetlerle hassaten oruçluyken geçirdiği iç alemindeki muhasebesiyle günahlarından arınır. Bu ayın bir diğer önemi de, son günü olan arefe ve bayram sabahının birleştirici ve barıştırıcı olmasıdır. Ramazan ayında kimse birbirine dargın kalamaz. Kötü sözler insanlardan uzaklaşır, yemekler paylaşılır aynı sofrada buluşulur. Bayram sabahına en mutlu en huzurlu coğrafyalar olarak ulaşılır. Ramazanı bu yıl da idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. “Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan!"