YÜKLENİYOR...

İpekböcekçiliğini Geliştiren Vakıf

İpekböcekçiliğini Geliştiren Vakıf

Edirne trenindeki genç yolcu, yanındaki orta yaşlı bir amcayla sohbet ediyordu:

-Yolculuk nereye?

-Edirne’ye. Şakir Beyefendi Bin Ahmet Vefik Vakfı hakkında bilgi toplayacağım.

-O da kim ola ki?

-Şu gördüğünüz uçsuz bucaksız arazilerde ilmi çalışmalar yapılmasını, bilgisiz yapılan tarım ve hayvancılığın insanlara yarardan çok zarar vereceğini yıllar önceden tespit etmiş bir kişi.

-Allah, Allah ... çıkaramadım. Kim bu zat?

-Şakir Kesebir. Osmanlı’nın son zamanlarında Edirne, İstanbul,Tekirdağ milletvekililiklerini ayrıca İktisat ve tarım bakanlığı yapmış birisidir.

-Oo... Eskilerden: bizim buralardan galiba Hiç de haberimiz olmadı! siz Konya’da bunu öğrenip gelmişsiniz, ne iyi... Ziraatçı mısınız?

-Öğrenciyim, son sınıftayım. Bu vakıfla ikgili araştırmam için bilgi toplamaya çalışıyorum.

-Neymiş ki bu vakfın işi?

-İpek böcekçiliği ve arıcılığın ıslah edip bilimsel yöntemlerle geliştirilmesi, yaygınlaştırılması. Evcil kuş türlerinin yetiştirilmesi ve bakımı.. Ayrıca Yüksek Ziraat Mektebine yardım amacıyla tarıma zararlı ve yararlı böceklerle ilgili bir istasyon kurulması...

-Biz böyle bir vakfı hiç duymamıştık, diye mırıldandı kulak misafiri olan yolculardan bazıları. Demek bizim memleketten de böyle büyük hayırseverler çıkmış...

-Bakın bir şey daha var, dedi genç yolcu. Çantasından çıkardığı vesikaya bakarak: Bu vakıf zaman zaman Ziraat Fakültesi gibi, bazen de Ziraat bankası gibi çalışmış. Yolcular bu meraklı öğrencinin anlattıklarını dinlerken trenin Edirne garına geldiğini fark edememişlerdi bile...

Yayın Tarihi

Sosyal Medyada Paylaş